kollamak [sıfat] - Nedir?

  1. Olmasını, ortaya çıkmasını beklemek, gözetmek
    • "(Kocamı kıskanıyor, aradan atmak için vesileler kolluyormuş.)" (S. M. Alus)
  2. Göz önünde tutmak, gözlemek
    • "(Daima biraz kollayan, bir tilki gibi tetikte ve hamarat görünürdü.)" (A. Ş. Hisar)
  3. Korumak, gözetmek
    • "(O güne kadar ona iyi bak, değerini bil, onu kolla, demişti.)" (N. Araz)


kollamak - Eş Anlamlısı  :

gözetmek
olmasını
gözlemek
korumak
göz kulak olmak
gözcülük etmek
namusuna sinek kondurmamak
rast getirmek




Yeni Eklenen Sorular

Keçi nereye çıkarsa .... da oraya çıkar

Kelebeğin larvası olan kurtçuk

Özge ....; Kilitler adlı albümün sahibi olan şarkıcı

Çevrim içi (İng.)

Propaganda kelimesinin TDK sözlüğünde karşılığı

Mutluluk hormonu olarak da bilinen molekül

Çarelerin tükenmeyeceği söylenen yönetim biçimi

IQ seviyesi ölçme yöntemi

.... Kedi; Ayakkabılarıyla tanınan masal kahramanı

Aşk Zamanı'nda belediye başkanı Reyhan'ı oynadı

Eskiden ayaklara vurularak uygulanan ceza

Bir MFÖ şarkısı, .... Anladık

Bir Ahmet Kaya şarkısı ve albümü, Yorgun ....

Yataktan kalkınca giyilen üstlük

Fransızca kökenli ataş kelimesinin Türkçesi

Elektrikli modeli de olan, işe yemek götürme kabı

Seksen Günde ....; Jules Verne romanı

Elden çıkarılacak mal için açılan ilan türü