dolaşık [sıfat] - Nedir?

  1. Karışık (saç, ip vb.)
    • "(Bir buğday benizli zülfü dolaşık / Gitme diye beni yolda eğler var.)" (Karacaoğlan)
  2. Dolaşarak giden (yol)
    • "(Tozlu ve dolaşık yollar üzerinde saatlerce taban tepmiş.)" (A. Haşim)
  3. [mecaz] Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
    • "(Birtakım dolaşık işleri yüzünden istifasını verip çekildi.)" (Y. K. Karaosmanoğlu)
  4. [mecaz] Amacını doğrudan doğruya değil de, dolayısıyla sezdiren
    • "(Dolaşık ve tutuk bir dille, yarı anlaşılır yarı anlaşılmaz cümleler mırıldanmaya başladı.)" (P. Safa)



dolaşık - Eş Anlamlısı  :