Bulmaca Sözlüğü ve Cevapları: bırakmak

Cevapları Tanım bulmaca
   
8bırakmakElindeki şeyi bir yere koymak, elinde tutmamak


bırakmak [sıfat] - Nedir?

  1. Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak.
  2. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Koymak
    • "(Mermer masaya bir yirmi beşlik bıraktı.)" (T. Buğra)
  3. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Bir işi başka bir zamana ertelemek.
  4. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Unutmak.
  5. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek.
  6. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Saklamak, artırmak.
  7. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek
    • "(Cemal Paşa'da anlamadığı işi ehline bırakmak meziyeti vardı.)" (F. R. Atay)
  8. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Engel olmamak
    • "(Bırak, burasını benim defterimden okuyayım.)" (Ö. Seyfettin)
  9. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Sarkıtmak.
  10. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Ölen, ayrılan birinden iş, kişi, nesne vb. şeyler kalmak
    • "(Hayata gözlerini kaparken ardında yedi yaşında bir oğul, on iki yaşında bir kız bırakıyordu.)" (C. Uçuk)
  11. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Bir alışkanlıktan veya bir işten vazgeçmek
    • "(Gerçekten sigarayı bıraktı, bıraktı ama huzuru da, sükûnu da kalmadı.)" (H. E. Adıvar)
  12. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Uğraşmaz olmak, artık uğraşmamak
    • "(Bu yazarın bir de Fransızca kitabını almıştım, ama sıkılmış bırakıvermiştim.)" (R. H. Karay)
  13. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Bıyık veya sakal uzatmak.
  14. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak
    • "(Bıraksam, acaba beyaz bir çift güvercin gibi uçarlar mı?)" (R. H. Karay)
  15. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Boşamak
    • "(Bıraktıkları zevcelerini yine canları isterse tekrar alabilirler.)" (Ö. Seyfettin)
  16. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Kötü bir durumda terk etmek.
  17. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Ayrılmak, terk etmek
    • "(Mahalle arasındaki küçük dükkânını bırakarak karısını, şehrin başka bir tarafında bir eve yerleştirdi.)" (P. Safa)
  18. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Sınıf geçirmemek, döndürmek.
  19. [(-e durum ekiyle kullanılan fiil)] Bir pazarlıkta, belli bir fiyata vermeyi kabul etmek
    • "(Başkalarına on ikiye veriyoruz, ama, sana onar kuruştan bırakayım.)" (M. Ş. Esendal)
  20. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Bakılmak, korunmak için vermek.
  21. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Yanına almamak, yanında götürmemek
    • "(Telgrafhanede bir zabit bırakarak işinin başına gitmesini rica ettim.)" (Atatürk)
  22. [(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)] Sahiplik hakkını başkasına vermek.
  23. [(nesne almayan fiil)] Yapışık olan bir şey yapışıklıktan kurtulmak.
  24. [(nesne almayan fiil)] Bulunduğu veya dokunduğu yerde bir şey oluşturmak, meydana getirmek.



bırakmak - Eş Anlamlısı  :